Yoga

Yoga Öğretisi ve Vedanta – Yoga ve Din Farkları

“Yoga Öğretisi”

‘Yuj’ kökünden türeyen Yoga, “bağlanma, birleşme” anlamlarına gelir. Ruhsal, zihinsel ve fiziksel benliğin dönüşüm öğretisidir. Geniş içeriğiyle, mutlak ile bir olmayı arayan kadim bir uğraştır. Nihai tamlık, bütünlük ve birlik amaçlanmaktadır. Rigveda’da kökeni olan ‘yuj’ esas olarak -atı bağlamak, koşmak’ anlamında ilk kez kullanılmıştır. Bu felsefe bedendeki prana’nın yani yaşam enerjisinin doğru bir şekilde kullanılmasını ve denetlenmesini amaçlar. Böylelikle prana kontrolü ile zihin hakimiyet altına alınabilir ve benliğin asıl olan potansiyelini gerçekleştirerek tezahür ettirebilir.

 Yoga Öğretisi; kişinin bedensel, zihinsel, enerjik, duygusal ve psikolojik sınırlandırmalarını çözümleyerek, uygulayan kişinin manevi ve fiziksel olarak sınırlandırdığı potansiyelinin genişletilmesiyle hayatınızda dönüşüm yaratır. Bu durumu sakinlik, uyum ve denge izler. Kişinin beden, zihin ve nefes arasındaki uyumu hem kendi içsel farkındalığına katkı sağlar hem de dış dünyayla iç dünyası arasındaki dengeyi bulmasında yardımcı olur.

Yoga ‘nın Somut Faydaları

Yoga Öğretisi uygulamalarının fiziksel hastalıkları iyileştirmek, yaşlanma sürecini tersine çevirmek, güç ve esneklik kazandırmak, kasları ve iç organlarının çalışmalarını düzenlemek, sinir sistemini sakinleştirmek, hastalıkların tedavileri konusunda da somut yararları vardır.

Yoga Öğretisinin Kökeni

Yoga öğretisinin tam kökeni belirsizdir. Arkeolojik çalışmalarda Pakistan İndus Vadisi’nde MÖ. 2700 yıllarına ait bağdaş kurmuş, başında boynuzları olan “hayvanların efendisi” olarak tasvir edilen bir tablet bulunduğu bilinmektedir. Yaklaşık iki bin yıl önce ise Patanjali Yoga Sutralar’da yoga öğretisini derlediği ve bize aktardığını biliyoruz. Yoga öğretisi Budist, Hindu, Samkhya, Vedanta, Jainist felsefelerinden etkilenmiştir. Diğer tarafta Bhagavad Gita, Upanişadlar ve diğer kutsal yazıtlarda da yoga felsefesinin izlerine rastlıyoruz.

Yoga Öğretisi ‘nin Dinlerden Ayrılışı

Yoga felsefesi denildiği zaman ne kadar Hindu veya Budist dinlerine tabii olduğu sanılsa da yoga hiçbir kültüre veya dine mensup değildir. Aksine amacı birleştirmektir. Çağlar boyunca belirli din ve inançları birleştirmek için Bhakti, Jnana, Hatha, Kriya, Kundalini, Karma, Laya, Mantra, Tantra, Raja, Yoga Çikitsa (Yoga Terapi Bilimi) farklı yoga türleri oluşturmuştur.

 Gerek Hawaii kültürlerinde, gerek Tibet Budizmi’nde, gerek tasavvuf öğretilerinde “mutlak olanda birlik” (vahdet ve tevhit) söz konusudur ve insan olmanın, merhametin önemi vurgulanmıştır. Yoga temelinde de birlik ve iyi bir yaşamın bireysel olarak ne yapılması gerektiğini içerir.

Yoga öğretisi bir yaşam tarzıdır ve içinde sonsuz bir imanı ve inancı kapsamaktadır. Dışarıdan bakıldığında din kategorisine girmeye de müsaittir. Ancak fazlasıyla dinlerden ayrıldığı noktalar vardır ki; içsel huzur arayışı, iyi insan olma çabası, bedensel ve zihinsel arınma isteği kişinin kendisinden ayrı bir mutlak için yapılmaz. Kişiler zaten mutlak olanın bir ürünüdür. Mutlak olan, tözünden ayrıksı benliklerin içine yerleştirerek yine bütünün dahilinde var etmiştir, şeyleri. İnsan mutlak olanla zaten birdir. Birliğini bozacak, yalınlığından uzaklaşacak unsurları kendi içinde halledip, karma döngüsünü kırması nasihat edilir. Kişi günahkar ya da kirlenmiş değil, saf olan bir varlıkken anda kendi potansiyelini görmeyen kişidir.

Yoga öğretisine göre, “Benlik’in gerçek bir doğası ve kalan her şeyin birlikle ilişkili olduğu, tamlığın tam olarak benimsenmemiş olması, hastalıkları ve acıları yani kleşaları beraberinde getirir.”

Vedanta Felsefesi

Upanişadlar’ın diğer ismi olan Vedanta , Vedaların son kısmı anlamına gelir. Brahman’ın doğasıyla ilgili öğretilere yaslanan farklı düşünce okullarının genel ismidir.

Vedanta Okulu’nun Üç Kolu

  • Advaita Vedanta mutlak tekliği ve birliği öğretir. Yoga öğretisiyle kardeş gibidirler. Vedanta’ya göre Tanrı, tekil ruhlar ve madde birbiriyle bağlantılıdır. “Aham Brahma Asmi”  yani  ‘Ben Brahman’ım’ en önemli içeriğidir. Bu öğretiye göre, evren veya doğa maya yani bir yanılsamadır. Upanişadlar da örümcek ağı örneğiyle bu öğreti açıklanmaya çalışılır. Nasıl ki ağı örümcek var ediyorsa, evren de Brahman olmadan var edilemez. Bu okulun en önemli öğretmenlerinden biri Adi Sankaracarya’dır.
  • Diğer kollarından biri olan Visistadvaita Vedanta, kısıtlı birliğin ve tekliğin olduğunu savunur. Tanrı vardır ancak varlığını çoklukla gösterir. Bu açıdan bakılınca, dünya bir yanılsama değil, gerçektir. Her ne kadar birey ve madde Brahman ile ilişkide olsa bile onunla aynı şekilde var olamaz. Ancak madde ve birey Brahman’ın parçası olabilir.
  • Dvaita Vedanta ise düalizmi yani ikiciliği öğretir. Birey, madde ve Brahman birbirleriyle bir olamaz. Ayrıdırlar. Dünya gerçek olandır. Bireyin tanrı için hizmeti (bhakti) ancak haricileri özgürlüğüne kavuşturabilir.

Kaynakça:

Damla Dönmez- Sanskritçe Yoga ve Vedanta Sözlüğü