tanrıça hathor
Mitoloji

Tanrıça Hathor ve Güneş Tanrısı Ra – İnsanlığın Katliamı

Tanrıça Hathor Hikayesi

Ra hem tanrıların hem de insanların hükümdarı olduğunda,

“İnsanlık ona komplo kurdu, bu arada kral hazretleri, ömrü uzun ve bereketli olsun, yaşlanmaktaydı. Kemikleri gümüşe, etleri altına, saçları gerçek bir gök cevhere dönüştü. Kral hazretleri insanlığın kendisine komplo kurmakta olduğunu görünce yandaşlarına ‘ Bana Göz’ümü, Shu’yu, Geb’i, Nut’u ve ilkel sularda iken yanında olan baba ve anneler ile tanrı Nun’u çağırın’ dedi. ‘Nun tüm yandaşlarıyla gelsin ama onları gizlice getirsin ki insanlar görmesin ve yürekleri kaçmaya çalışmasın’”

Bütün tanrılar ve tanrıçalar gelir ve Güneş Tanrısı Ra’dan konuşmasını isterler. Ra şöyle söyler: “Benim Göz’ümden var olan insanlık bana komplo kuruyor. Bu konuda ne yapmamı önerirsiniz?” Mısır tanrı ve tanrıçaları ise insan olan isyancılara karşı Göz’ünü göndermelerini söylerler. Ancak Göz onlara gerekli darbeyi indirebilir. Bu Göz tanrının Göz’ü, kızı Tanrıça Hathor’dur. (Bazı kaynaklarda ise; Tanrıça Hathor’un başka bir yanı olan Yıkıcı Tanrıça Sekhmet’tir.)

Tanrıça Hathor gelir ve suçlu olanlar Ra’dan kaçarak çöle giderler. Yine de Hathor hepsini kılıçtan geçirir ve kanları üzerinde ilerleyerek Güneş Tanrısı’na haberi vermeye gelir. Ra’nın ise yüreği mutludur. “Güçlü olan tekrar varlığa geldi” der.

Tanrıça Hathor ‘a Güneş Tanrısı Ra’nın Oyunu

Tanrıça Hathor ertesi gün de katliamlara devam etmek niyetindedir ancak Ra bilinmeyen sebeplerle kararını değiştirir. Gölgeler kadar hızlı giden ulakları çağırır ve onlardan kırmızı bir mineralden çok sayıda toplayıp getirmelerini ister. Sonra Heliopolis’teki başrahibi Yan Zülüflü’ye bu minerali öğütmesini emreder. Bu arada kadın hizmetçiler bira yapmak için arpa ezmektedir. 7000 kavanoz bira yaparlar ve kırmızı minerali bu birayı tanrıçanın insanlığı yok etmeyi tasarladığı yöreye taşıtır.

Gün doğmadan Ra kırmızı birayı toprakla kırmızı toprakların üstünde “üç palmiye” boyunda bir tabaka oluşuncaya kadar boşaltır. Gün doğarken gelen tanrıça bu birikintide kendi güzel yüzünün yansımasını görür. “Bu birikintiden içti ve bu yüreğini çok hoşnut etti. Geri döndüğünde insanları fark etmeyecek kadar sarhoştu.”  Ra onu karşılar ve o günden itibaren düzenlenen Tanrıça Hathor Festivalleri’nde alkolü içkiler kullanılmaz.

Ra’nın Yeryüzünden Gökyüzüne Taşınması

Cennetlik İnek Kitabı’nda isyancılar yenilgiye uğramıştır ama dünya bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır. Ra, hasta ve yorgun olduğunu açıklar; artık yeryüzünde kalmak istememektedir. Kadim suların tanrısı Nun Shu ve Nut’un Ra’ya yardımcı olmalarını ister. Nut bir inek kılığına girer ve Ra onun sırtına binerek gider. Yeryüzü karanlığa gömülürken insanların bir kısmı Ra’ya kalması için yalvarır ve onun düşmanlarına ateş ederler. Metinde, ölümün bu şekilde ortaya çıktığı anlatılıyor. O andan sonra insanlık kutsal düzeni sürdürmek için savaşmak ve ölmek zorundadır.

Nut Ra’yı gökyüzüne çıkarır ve tek bir bedene sahip olan yaratıcı bir çok kutsal varlığa bölünür. Ölülerin ruhları için cennet toprakları oluşturur. Nut “çok yükseldikleri için titremeye başlar” bunun üzerine Ra günbatımında yaşayan Heh tanrılarını yaratır. Shu ve Heh tanrıları Nut’un bedenine destek olurlar. Sonra Ra Geb’e yeraltında yaşayan güçlü sürüngenleri bildikleri büyüleri kötü işlerde kullanmamaları için uyarmasını, zaten kendisinin de onları sürekli gözlemleyeceğini söyler. Ra insanlığın sorumluluğunu Osiris’e verir ve “Thoth ayını” var eder, böylece Thoth onun temsilcisi olarak gece gökyüzünün yöneticisi olacaktır. Böylece yeryüzünün bir dizi daha az önemli tanrı tarafından yönetildiği bir dönem başlar.