tantra seks yogası
Yoga

Tantra Seks Yogası –Cinsellik Tabusu, Özgürleşme “Neotantra”

Tantra Seks Yogası , Karşıtların Birliği, Cinselliğin Sekiz Yönü, Neotantra!

“Ne de olsa diyor Tantracılar, evren ve insan da dahil olmak üzere evrenin içindeki her şey aynı üretken kozmik güçlerin sadece kozmik bir çerçevede birleşmesi yoluyla oluşmuştur.”

Tantra Öğretisi denildiğinde akla ilk gelen cinsel pratiklerdir. Oysa Tantra Öğretisi cinsellik uygulamalarından daha fazlasıdır. Hint Felsefesi’nin zihni ve ruhu kapsayan özgürlük yoluna, Tantra metinleriyle birlikte ses, görüntü, renkler ve kokular gibi maddi olan şeylerde katılacaktır.

Tantra Okulları, kendi içlerinde iki ekolle hareket etmekteydiler. Sağ el yolu ve sol el yolu olarak. Sağ el yolu daha çok tepe çakrasını ses ve görüntü gibi maddi şeylerle uyandırmaya çalışırken, sol el yolu ekolü ise Kundalini Şakti” yani yaratım enerjisinin üstüne çalışıyorlardı. Bu çalışmalar genellikle karşıt enerjilerin birleştiği, bütünleştiği pratikleri içeriyordu. Bu uygulamalar iki enerji alanının birbirine karışmasıyla “Tantra Seks Yogası” ile Kundalini’nin uyandırılması uğraşlarıydı.

Doğu ve Batı – Seks Kavramı

Doğu öğretisi olarak Tantra Seks Yogası ’nda seks tanımı; karşıtlıkların birliğinde yatan güçtür. Batı da ise sekse bakış; günahkarlık, ahlaksızlık ve en iyi ihtimalle nüfusun artmasına yarayan biyolojik bir fonksiyon olarak karşılık bulur.  Seks konusunun böyle empoze edilip bu kadar suiistimal edilen, aşağılatan tanımı bizi kurutarak ruhsal fakirliğe ve nihayetinde de yıkıma götüren, yasak meyve olarak sunulan  kutsal kadehtir. Bu fakirliğin büyük kısmını din üstlenmiştir. Sadece tek tanrılı dinlerin değil, insan türünün kucakladığı her büyük inanç sistemi, cinsel gücün üstünden kesin bir kontrol kurmaya çabalamışlardır. Özellikle kurumsallaşmış dinler böylesi bir güce hakimiyet kurmadıkça, kendilerine mensup olan insanları kontrol edemezlerdi. Organize olmuş her dindeki cinsel tabuların asıl önemi de buradan gelmektedir.

“Hakkını vererek sevişmek isyandır!” -1984

Cinsellik Tabusu – Seks Hüsrandır!

Tantra Seks Yogası’nın “dini bir tören anlamında cinsel birleşmeyi kutsallaştırması” çağımızda bile hâlâ sıra dışı bir fikir olarak gelmektedir. 

Asırlardır “aşk” çirkin bir olgudur. İstisnai durumlar vardır ki; aşk tanrısala ulaşmak, Tanrı’ya ulaşmak anlamında bir araç olarak kullanılırsa kutsal ve ilahi sayılabilir. Ancak içinde seks olasılığı barındıran “aşk” olgusu çirkinlik sayılmaktadır. Çoğu toplumda seks çarpıtılmış ve ‘yıkıcı olan aşk olarak’ tezahür eder. Fakat bunun nedeni seks değildir, sekse olan yanlış tutumdandır.

Günümüzde çok fazla kadın ve erkek hoşlanmadıkları kişilerle cinsel birleşme yaşamaktadır. Bu bazen evliliğin getirdiği mecburiyet, bazen “sevgili” sıfatının verdiği zorunluluk,  bazen ise; kendinden kaçınmak isteyen aciz, günahkar olan insanın cinselliğe afyon olarak sığındığı durumlardan kaynaklanabilir. Bu zorundalık sonrasında edinilen deneyimler çoğunlukla asgari bir zevk ve azami bir yetersizlik, hüsran duygusuyla sonlanır. Ve kişinin tutumu değişmemişse bu zorundalık ve hüsran tekrarlanmaktadır. Ne için? Asgari tutarda bir zevkimsi deneyim için…

Yüzyıllar boyunca insan ırkının cinselliği üstüne düşünen, araştıran alimler ve bilim insanları ‘insan cinsel birleşmedeki kendinden geçme anını uzatacağını bilseydi, kendisi ve evren hakkında daha büyük bir vizyon keşfederdi’ düşüncesine inandılar. Ve binlerce yıl boyunca öz-değer duygusunu ve gelişimini sınırlayan pek çok kişi cinsel hüsranını da böylelikle yenebilirdi.

“Cinsel aşk kendimizi bağnaz düşüncelerden kurtardığımız zaman güzel, tatmin edici ve kutsaldır. Cinsel aşk yaşamın onaylanması için güzel, umutlu bir şekilde dışarıya uzanmaktır. Bu tür sevginin yansımaları çocuğun gözlerinde, şairin sözlerinde, sanatçının dünyasında bulabiliriz. Sevgi gücü öznenin özündedir ve nesneye aktarılır. Bir nesneden bir özneye geliyor gibi görünen bir sevginin sorgulanması gerekir.”

Tantra Seks Yogası ve Karşıtların Birliği – Dişil ve Eril – Şakti ve Şiva

Tantracılar için Tantra Seks Yogası karşıtlıkların kozmik birliğidir, her varlığın evrene doğduğu ilk enerjidir.

Tantra’nın kutsal metinleri her kozmik durağanlık döneminde (buna brahman gecesi denir) sadece Bir’in var olduğunu söylerler. Ve bu bir istenç aracılığıyla çok olur.

“O yoganın gücüyle yaradılış ediminde ikileşir, sağ yarı erkektir, sol yarıya ise; prakriti ya da dişi denir.”

Eski bilgeliğin öğretilerinde yaratılışta her şeyin pozitif ve negatife, erkek ve dişiye, pasif ve kinetiğe, elektrik ve manyetikliğe bölündüğünü belirtmektelerdi.

Onlara göre; dişi ya da negatif yan, pasif fakat manyetiktir; potansiyel enerjiyi kendisine çeker, emer ve depolar.  Dişi, doğanın pozitif ya da eril yanıyla doğru bir şekilde temasa girince bir tepkime ve güç ortaya çıkardı.

Bu tür bir birleşme doğru zaman, doğru mekan ve özellikle doğru kişiyle deneyimlendiğinde iki kutupta; bilgisini, yeteneklerini ve zihinsel güçlerini yoğunlaştırıp, arttırabilir. Seks ediminin asıl işlevi bedenlerin kutuplaşmasını değiştirmektir.

Ve seks her zaman fizikselliği kapsamaz, birini düşünmek dahi o kişinin alanındaki etkiye, kutbuna dokunmaktır, Tantrikler’e göre. Ki İsa bile aynı şeyi söylüyor gibidir.

“Fakat ben derim ki bir kadına şehvetle arzulayarak bakan biri zaten kalbinde onunla zina yapmış olur.” – Mesih İsa

Tantra Seks Yogası – Cinsel Birleşmenin Sekiz Yönü

Hindu metinlerinde cinsel birleşmenin sekiz yönü olduğu söylenir.

  • Birinci yön smarnanam ya da düşüncelerin durmasına izin vermek
  • İkinci yön kirtanam ya da bunu bir başkasıyla tartışmak
  • Üçüncü yön keli – karşı cinse eşlik etmek
  • Dördüncü yön prekshenam ya da flört etmek
  • Beşinci yön guhyabbashanam ya da karşı kutuptan biriyle samimi konuşmak
  • Altıncı yön samkalpa ya da cinsel ilişkiye girme arzusu
  • Yedinci yön adhyavasayam ya da kendini vermek için karar vermek
  • Sekizinci yön kriyanishpatti ya da fiziksel birleşme

Hindulara göre,cinsellik sadece fiziksel birleşmeyi kapsamaz. Bu yüzdendir ki kendilerinin cinsel yönden iffetli olduğuna inananlar gerçekte sadece fiziksel yönden saklı sayılırlar. Her insanın içinde şehvet bulunur. Ve bu şehvetin tatmin arayışı cinselliğin sekiz yönü açısından değişiklik gösterir.

“Eninde sonunda, Freud taraftarlarına rağmen, kendiliğinden şehvet duyan cinsel arzu olarak tezahür eden libido değil, tamamlanma isteğidir.”

Kısacası ruhun nihai kaderi; kutupsal karşıtların birleşmesi yolundaki beden aracılığıyla bu tamamlanmaya ulaşmaktır. Ve böylelikle Şakti ve Şiva’nın enerjilerini bir arada barındıran beden, Tantra pratikleriyle daha yüksek var oluş alanlarına gidecektir.

Günümüz Seks Yogası – “NEOTANTRA”

Neotantra, Doğu’nun Tantra Öğretisi’ni Batı’ya taşıyarak ritüeller eşliğinde, cinselliğin tatmin edebileceği ve kutsallığını geri kazanabileceği amacıyla; gurular ve eğitmenler eşliğinde uygulanan cinsel pratikleri içerir. Nefesin(prana) yine önemi büyüktür. Kundalini yaratım enerjisinin boşa harcanmaması için boşalmanın üstüne radikal bir biçimde durulur, belirli tekniklerle bunun üstüne çalışılır, ertelenir veya hiç boşalım olmadan cinsel birliktelik sonlanır. Bu kontrolün amacı; dişi veya erkek olsun, yaratım enerjisini içsel bir yakıt haline getirerek, ruhu ve bedeni beslemektir. Yine omurganın psişik akışın akabilmesi için duruşu önemlidir. Belirli pozisyonlarla kişi partneriyle iletişimde olur. Bu bazen bakışma, bazen sarılma, bazen birliktelik pozisyonlarıdır.

Kaynakça:

  • Omar Garrison – Tantra Seks Yogası
  • Osho – Tantra