Kali’nin Dansı: Feminist Figür | Kali – Şiva İlişkisi
Kali’nin Dansı
Şiva’nın dansına ilaveten kan kurbanlarını kabul eden yok etmenin vahşi ve karanlık tanrıçası acımasız ve çıplak Kali’nin dansı da Hint Mitolojisi’nde ve şakti mezhebinde eşit biçimde önemlidir. O yaratıcı yaşam gücüdür. Kali, Şeytan Daruka’yı öldürür. Onların ağırlığıyla baskıyı daha da çekilmez hale getiren çılgınca dans yapar, dansa o kadar devam eder ki dansın şiddetine dünya dayanamaz hale gelir.
Bütün dünya onun bu öfkesinden sarsılmaya başlamıştır. Bunun üzerine Şiva hile ile küçük bir erkek çocuk olur, hayalet ve cinlerle dolu ölü yakma töreninin icra yerinde gözyaşı döküp yüksek sesle ağlamaya başlar. Kali çocuğu ağlar görünce bağrına basar ve emzirmeye başlar. Şiva, Kali’nin öfkesini sütle birlikte içer.
Şiva | Tandava Dansı
Sonunda öfke ve şiddet biter. Bunun üzerine Şiva, Kali’nin desteğini kazanmak için hayaletler, cinler ve gulyabanilerle tandava dansının icrasına başlar. Tāṇḍava Hindu tanrısı Şiva tarafından gerçekleştirilen ilahi bir danstır. Tandava adını talimat anlamına gelen Tandu kelimesinden alır. Bu dansın Srishti (Yaratma, evrim), Sthiti (koruma, destek), Samhara (imha, evrim), Tirobhava (yanılsama) ve Anugraha (bırakma, özgürleştirme, zarafet) diye beş temel tezahürü vardır.
Kali ve İblisler Kralı
Kali, Şiva’nın dansından memnun kaldığından kendisi de dans eder. Yaratıcı Brahma ve Savaş Tanrısı İndra ile birlikte bütün tanrılar Kali’yi selamlayıp överler. Diğer bir olay da Kali’nin gereksiz yere kan dökmeye başlayıp öfkesi iyice arttığında Şiva kendini şeytanların arasına gizler. Kali’yi yatıştırmak için üzerine çıkmasına ve göğsüne basmasına izin verir. Şeytan Raktabija’yı öldüren Kali çok şiddetli bir dansa başlar ve hiçbir şey onu durduramaz. Bu yüzden Şiva bu hile ile ona bir sığınak olmuştur.
Hindu tanrıçası Kali’nin bir efsanesinde Tanrılar, şeytanlarla yaptıkları bir savaşta yenilmek üzere iken onu yardıma çağırırlar. Kali şeytanlarla savaşa girer ve hepsini öldürür. İblisler Kıralı, Kali’nin adalet duygusuna hitap ederek “Ben dünyada tek başınayım, yanımda başka kim var?” diye onu teke tek savaşa davet eder.
Kali onu parçalara ayırdıkça o parçalar diğer şeytanları yaratır. Bu savaşta Kali şeytanı yenmenin tek yolunu uygular ve İsis ile Osiris mitolojisinde İsis’in Osiris’e yaptığını yapar. Şeytan Kralı tamamen yutup, geri getirerek çözer.
Mitoloji, Kali’nin şeytanları yendiğini söyleyerek şöyle devam eder: Kali kan döktükçe sarhoş olur ve insanlığın geri kalanını da yok etmeye başlar. Tanrılar onu durdurmakta çaresizdir. İnsanoğlunun yok olmasını engellemek için Tanrı Şiva cennetten aşağı iner ve Kali’nin ayaklarının dibine cansız uzanır ve Kali’nin Şiva’yı ayaklarının altında cansız görmesi, kanının şehvetini yitirmesine neden olur ve böylece dünya da yok olmaktan kurtulur.
Efsane, savaşlar başladıktan sonra onlara son verilemediğini, tüm dünyada savaşların nesilden nesle devam ettiğini, çatışmanın nefreti, nefretin çatışmayı yarattığını ve bu döngünün ancak Tanrı Şiva tarafından temsil edilen erkeklerin, Kali tarafından temsil edilen kadınlara teslim olduğunda kırılabileceğini gösterir.
Kali’nin Dansı | Kali ve Şiva
Kali ve Şiva tek bir özün kutupsal yönleri ve her daim uyuşmazlık halinde; Kali, Şiva’nın gizli doğasının ve karakterinin ifadesidir. İkonlarda dişil figür fallik sütunun özü, yaratıcı enerjisi, şaktisidir. Bu tanrıçanın ayağının altında yine iki Şiva vardır: Alttaki Siva sakallı çıplak bir çileci olarak tasvir edilmiştir; yaşam veren ve alan enerji olan Şakti’yle temas halinde olmaması nedeniyle cansız ve uykudadır. Onun üzerinde, genç ve yakışıklı, sanki bir düşteymiş de uyanmak üzereymiş gibi hafifçe kıpırdanan ikizi uzanır. Bu canlı Şiva, kendi özünün tecessümü olan ve bu nedenle, kendisini Yıkıcı olarak ifşa eden Tanrıça’nın ayağının temasıyla hareketlenir; doğrulmaya ve sol elini havaya kaldırmaya başlar.
Tanrıça, bedenlenmiş yıkımdır. Tanrı ve Zevcesi’nin ezeli, aşk dolu birliğinin en sevilen simgelerinden biri, kan damlayan eller ve kurbanlarının kafalarıyla süslenmiş, sırtüstü uzanmış, cesede benzer bedenini çiğneyen, Siyah Tanrıça, Kali’dir. Tanrıça, Tekte İkinin dişi ortağı, sadık zevcesi, Hindu mit ve uygarlığının ideal eş-zevcesidir, yine de aşığı ve tek erkeğinin hareketsiz bedenini çiğner.
O, ölümle kararmıştır ve dili dünyayı yalamak üzere dışarıdadır; dişleri tiksindirici yırtıcı hayvan dişleridir. Bedeni kıvrak ve güzel, sütle dolu göğüsleri büyüktür. Çelişkili ve dehşet verici şekilde, bugün Hint kültünün en sevilen ve en yaygın kişileştirmesidir.
Burada uzlaşmaz ilkeler tekli evrenin ve onun sakininin, yani insanın, yaratılıştan ikili doğasının temsilcisi tek bir organizma bir çelişki oluşturmak üzere birleşirler Kali’nin ve Şiva’nın neredeyse her zaman Kali’nin baskın ve yerde uzanmış Şiva’nın göğsü üzerinde ayakta ve dans etmekte olduğu ikonografik betimlemesi gösterilir. Her ne zaman Kali ve Şiva ilişki içinde betimlense Kali hep Şiva’nın üstünde gösterilir.
Şiva ve Kali’nin dans yarışması mitinde Kali’nin sakinleştirilmeyeceği kesin görünmektedir. Kali’nin dansı kocası Şiva’yı tahrik etmeye daha meyilli görünmektedir. Yaratıcı ve yok edici Kali, kocasının üzerine oturarak cinsel birleşme yoluyla yeni bir hayat yaratır ve aynı zamanda kafaları keserek hayatı yok eder.
Genelde Kali istikrarı ve düzeni tehdit eden bir tanrıçadır. Şeytanları ve cinleri acımasızca öldürürken düzeni koruduğu söylenmesine rağmen o sadece savaş meydanında çılgınlaşmaz. O her ne zaman kurbanlarının kanlarını içmeye başlar, işte o zaman koruması için kendisinin desteklendiği Kali bizzat kendisi dünyayı yok etme tehdidi taşır. Böylece Tanrıların hizmetinde bile o gayet tehlikeli ve kontrolü ele geçirmeye meyillidir. O şüphesiz, öfke ve kızgınlığın somutlaşmış halidir.
Kaynakça:
- Hint Sanatı ve Uygarlığında Mitler ve Simgeler – Heinrich Zimmer
- Hindu Mezhebi Şaktisizm: Tanrıça Kali – Dr. Öğr. Üyesi M.Hadi Tezokur | Dicle Üniversitesi
- Hint Mitleri – A.L Dallapiccola
- Hint Mitolojisine Giriş | Mit ve Mitya – Devdutt Pattanaik