Francis Bacon Kimdir? – Rasyonel Ruh ve İdoller Öğretisi
Francis Bacon kimdir? (1561-1626)
“Artık doğayı tanımak için değil, ele geçirip değiştirmek için istiyoruz!”
Francis Bacon, Descartes’le birlikte modern düşüncenin öncüsü sayılır. 17. Yüzyıl filozofları maddi kurtuluş inancının peygamberleri olarak ortaya çıkarlar. O dönem düşünürlerin yaptığı öngörüler bir nevi kahinlik sayılmaktadır. Bilgisiz geçmişe başkaldıran bu düşünürler, Skolastik düşünüşe karşı çıkmakla kalmayıp geleceği bilim üzerine inşa etmenin yollarını aramışlardır.
Bacon, yeni bir çağın ilk düşünürlerinden biridir ve aynı zamanda babası Nichola Bacon’ın kraliyet ailesine yakınlığı sebebiyle Bacon’da devlet işleriyle ilgilenmiştir. Düşünürlüğünün ve bilimciliğinin yanında hukukçu, devlet adamı ve yazardır.
Eserleri: Yeni Atlantis, Magna Instauratio, Bilimin İlerlemesi, Novum Organum‘dur.
Bacon’un klasik bilim anlayışının yıkılışındaki rolü büyüktür. Politika, bilimlerin sınıflandırılması, güncel ve ilerlemeci olmayan yöntemlere eleştirisiyle doğayı ele alışın tamamen değişmesine öncülük eden isimlerden biri olmuştur.
Francis Bacon Kimdir? -Bilimler Sınıflandırması
Bacon’un doğal dünyaya ilişkin bilgimizi kökten değiştiren modern bir buluşla ilgisi olmasa da doğaya karşı teleolojik yaklaşımı tamamen reddedip, mekanik felsefenin ve mekanik doğanın benimsenmesine ön ayak olmuştur.
Bacon, bilginin kaynağını ikiye ayırır. Beşeri bilgi (doctrina humana) ve ilahi bilgi (thelogia). Beşeri bilginin kaynağında duyumlar, ilahi bilginin kaynağında ise; vahiy bulunur. Bacon, Tanrı inancının, dünyayı araştırırken hiç de yararı olmayacağını söyler, bu yüzden Orta Çağ’dan sıyrılmıştır. Onun üstünde duracağı bilgi kaynağı bilgimizin büyük bir bölümünü oluşturan duyularımızdır.
Bacon’un bilgi kaynağını duyumlar olarak ele alması yeni bir düşünsel sürecin kapılarını açacaktır. O, doğayı bilmenin tek güvenli yolunun bilim olduğunu, bilimsel yöntemin insana doğayı denetleyebileceği bilgiyi sağlayabileceğini ileri sürmüştür. Böylelikle doğanın deneyle kavranabileceğini söyleyen Bacon, deney temelli İngiliz felsefesinin de temellerini atmıştır.
Rönesans Dönemi’nde Aristoteles’in kozmos anlayışı Copernik sayesinde yıkılmıştı. Ve Modern dönemde ise Bacon’la birlikte tikeller tümellerden uzaklaşacaktır. Göz önünde olan tümellerden tikellere ulaşabileceğimizi söyleyen Aristoteles’e karşı Bacon doğayı incelerken tikellerden tümellere gidilmesi gerekildiğini savunur. Tümdengelimsel mantığı en az dört noktada eleştiren Bacon’un yeni olan yöntemi tümevarımsal yöntemdir.
“Biz insanları tikellere ve tikellerin düzenli serilerine ve sıralarına yöneltmeliyiz ve insanlar, sahip oldukları kavramları bütünüyle bırakıp ‘şeyleri’ tanımaya başlamalıdırlar.”
Francis Bacon’un Tanrıtanımazlığı
Bacon’un düşüncelerinde bilimin bu denli savunuşu onun çoğu zaman tanrıtanımazlıkla suçlanmasına sebep olsa da, Bacon açıkça tanrıtanımazlığa karşı olduğunu dile getirmiştir. O düşüncelerinin ve felsefesinin temelini sekülerliğe ve akılcılığa dayandırmış, eserlerinde dine ve tanrıya çok da değer vermemiştir ancak; din ve Tanrı için şunları söylemiştir:
“Bu evrensel çerçevenin başıboş olduğunu düşünmektense, kutsal efsanelere inanırım, daha iyi. Az felsefe insan zihnini tanrıtanımazlığa götürür; ama felsefe de derinlik, insanların zihinlerini dine döndürür.”
Rasyonel Ruhun Üç Yetisi
Francis Bacon duyulardan gelen malzeme üzerine bilgiyi kategorize etmeye ihtiyaç duyar. Ve bilgiyi üç şekilde ele alır. Bacon’un bu üçlü ayrımının gerisinde akli ruhla ilgili bir üçlü bölme daha bulunmaktadır. Başka bir deyişle o, bilgiyi insan zihninin farklı fonksiyon ya da yeteneklerine göre üç bölümde ele alacaktır; rasyonel ruhun ya da zihnin bu bölümleri sırasıyla bellek, hayal gücü ve akıldır. Rasyonel ruhu üç ayrı yetiye bölen Bacon’da tarih belleğe, şiir veya edebiyat hayal gücüne, felsefe de akla karşılık gelir.
Belleğe dayanan tarih de doğa tarihi ve sivil tarih olarak ikiye ayrılır. Doğa tarihi, kendi içinde deneysel tarih ile mekaniğin tarihinden gelir. Sivil tarihi ise; kendi içinde siyasi tarihi, kilise tarihi ve edebiyat ya da kültür tarihi olarak üçe bölünür.
Bacon’un bilimler sınıflandırılmasında doğa felsefesi de ikiye ayrılır; Fizik ve metafizik. Bu iki bilimin konu alanını, Aristoteles’in dört neden kuramı yoluyla açıklar. Buna göre fizik maddi ve fail nedenleri, metafizik ise formel ve ereksel nedenleri konu alır.
Bacon İdoller Öğretisi
Bacon insan zihninin, başlangıçtaki kusursuz ayna görevi gören durumu ile onun önyargılarla, yanlış fikirlerle, geleneğin geçersiz kavramlarıyla bozulmuş, olanı çarpıtan mevcut hali arasında da ayrım yapar. Bu ayrımdan dolayı zihnin doğa yasalarının doğru bilgisine erişebilmesi için temizlenmesi ve putlardan arındırılması gerekmektedir. Bacon bunun üzerine “idoller öğretisi”ni gündeme getirir. Bu idoller ve putlar insan zihnini yoldan çıkaran, doğaya ilişkin tam ve sağlam bir kavrayışa erişmekten alıkoyan karakteristik hatalar, doğal eğilim veya kusurlardır.
- Kabile İdolleri: İnsan doğasında var olan ve onu doğru yargılara erişmekten alıkoyan idollerdir. Bacon, bunları insan doğasının sınırlama ve zayıflıklarından kaynaklı putlar olarak yorumlar.
- Mağara İdolleri: Bireyden bireye göre değişen, bireyin çoğunlukla eğitiminden kaynaklanan kişisel özelliklerinin sonucu olan kalıp ve önyargılardır.
- Çarşı Pazar İdolleri: Yanlış fikirler, hatalar veya önyargılar öbeği, sözcüklerin insan zihni üzerindeki olumsuz etkilerine işaret eden, insanların sözcükleri şeyleştirmelerine yol açan “çarşı pazar idolleri”dir.
- Tiyatro İdolleri: İlk üç idol türü, araştırmayı ve keşfi engelleyen idollerdi. Oysa sonuncu idol, bilgi araştırmasında kullanılan hatalı yöntemlerden meydana gelir, geçmişin felsefe sistemlerindeki yöntemlerin benimsenmesi durumunu anlatır.
“Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.”