Doğu Felsefesi,  Felsefe,  Hint Felsefesi

Upanişad Öğretisi – Brahman ve Atman – “Hint Arkhesi Prana”

Upanişad Öğretisi.

Vedalar tamamlandıktan sonra oluşan Upanişadlar’ın adı, doğuştan gelen cehaleti yok etmesinden ve Brahman’a götürmesinden gelir. Kelime anlamıyla “toplantı” denilebilir. Metin, Hindu guruları vasfıyla anılabilecek öğretmenlerin öğrencilerine “gizli öğretileri” öğretmesi amacını güder. Yoga öğretisinin temeli içinde Upanişadlar en önemli ve kapsamlı kaynak olarak gösterilmektedir.

Upanişad Öğretisi ’nin hangi tarihte yazıldığını saptamak zor olsa da, İÖ. 800 yıllarında tamamlanmış olduğu sanılmaktadır. Tarihsel olarak çok geride olmasıyla ve çağa aşkın bir öğreti tanımlamaya çalışmasıyla Upanişadlar, dünyanın en eski felsefi metinlerinden biri sayılır. En ilkel inançlarla, insan zihninin varabileceği en kurgusal, en sezgisel noktadır ve kullanılan dil, kavram bakımından oldukça zengin bir üslupla yansıtılmaktadır.

Upanişad öğretisi temelinde nihai olan birliğe ulaşmanın yolları anlatılmaktadır. Bu anlayıştan yola çıkmış olan Upanişad öğretisi panteizm, teizm, kozmogoni, ateizm (sankhya) ve deizm (yoga) öğretilerinden esinlenmiştir.

Upanişad Öğretisi – Brahman ve Atman

Upanişad öğretisi çoğunlukla Brahman ve Atman kavramları üzerinde durmaktadır. Bu iki sözcük eş anlamlı sayılabilir. Brahman daha az anlaşılır ve daha eski, Atman ise; daha yeni ve anlamlıdır. Brahman evrenin kavrayışının, Atman ise; insanın iç benliğinin bilinmesinin birinci ilkesidir. Brahman evrenin kozmik yönü, Atman ise ruhsal ilkesi olarak görülebilir. Bu anlatı Upanişad Öğretisi içinde şöyle özetlenebilir:

Brahman = Atman

Upanişadlar da var olan her şeyde bizi ve kendini somut olarak gösteren, bütün alemleri yaratan, ayakta tutan, koruyan ve yine kendi içindeki güç olarak; ebedi, sınırsız, ilahi kudret olarak Brahman’la, kendimizi dışsal olan her şeyden sıyırdıktan sonra içimizdeki en temel varlığımız, öz benliğimiz, ruhumuz diye keşfettiğimiz şey olarak Atman aynı şeydir. Bu iki kavramın, tanrı ve ruhun özdeş olması Upanişadlar’ın temel felsefesini oluşturmaktadır.

Upanişad Öğretisi ’nin Çevirisi

Upanişad Öğretisi, Hint kültüründen ilk olarak başka bir dile, Arapça’ya ‘Dara Şükuh’ tarafından çevrilmiştir. Sonrasında başka kimseler tarafından Fransızca’ya ve Latince’ye aktarılmıştır. Ve ilk felsefi metinlerden sayılan Upanişadlar öğretisi ünlü filozof Schopenhauer’a kadar ulaşmıştır. Schopenhauer Upanişad’la birlikte Hint kültürü ve aydınlanma çerçevesi içinde şunları söyleyecektir;

“Bizim dinimiz Hindistan’da ne şimdi, ne de ileride asla kök salamayacak; insanoğlunun ilkel irfanı Galileo’nun buluşlarıyla rafa kalkmayacak. Tersine, Hint irfanı Avrupa’nın üstüne doğru geri akacak ve hem bilme, hem de düşünce tarzımızda köklü bir değişim meydana getirecek.”

Upanişad Öğretisi ve Tanrı

Upanişadlara göre; Tanrı her şeyi kapsamaktadır. Brahman, nihai olan; her şeyin içindedir. Brahman metine göre, açıklanamaz üstüne konuşulamaz niteliktedir.

“Brahman, onu düşünmeyen tarafından düşünülür; onu düşünen onu bilmez. O onu düşünenlerce anlaşılmaz; onu anlayanlar, onu anlamayanlardır.”

Brahman’a Ulaşmak

Prakriti (doğa) bir yanılsama(maya)’dır. Duyuların ardında olan görünmez ama her şeyin ardındaki nihai sebep olan, Brahman’a ulaşabilmek için yanılsamanın ardındakine ulaşabilmek gerekir. Brahman’a ulaşmak özgürlüğe ve ölümsüzlüğe ulaşmaktır. Ona ulaşmakta göz ile değil; yürekle, bilgelikle ve zihin aracılığıyla olabilir. Brahman bilgisine ulaşmak ancak bilginin beş aracının(duyuların) zihinle beraber hareketsiz, durağan bir hal aldığında mümkün olabilir. Upanişad Felsefesi’ne göre; duyuların böyle sıkı bir şekilde geri tutulmasına ise YOGA denir. Düşüncelerinden özgür olana yoga gelir ve gider.

Her Şey Prana’ya Tutunmuştur!

Prana, ‘yaşam enerjisi’ anlamına gelir. Yaşam enerjisini sağlayan şey ise; nefestir. Her şey pranayla yaşama tutunabilir. Prana söndüğünde beden de sönmektedir. Brahman’a ulaşanlar ölümsüzdür ancak ulaşamayanlar tekrar yanılsama dünyasına dönmek zorundadır. Prana her şeyin varlığını sürdüren ilkedir. Bu ilke (prana) bazen yiyecektir. Nefes yiyecektir, beden o yiyeceği yer. Beden nefese, nefes ise bedene dayanır. Her şey yiyecektir.  Ve doğanın, canlının, evren bedeninin sağlıklı işleyebilmesi için yiyecekler edinmek ve bunları doğru şekilde kullanmak gerekir.

“Yeryüzünde yaşayan tüm yaratıklar yiyeceklerden türemiştir. Onlar yiyecekle yaşar ve sonunda yiyeceğe dönerler. Çünkü varlıkların en eskisi yiyecektir ve bu yüzden her derde deva (panacea) denir, yani tüm bitkilerden oluşan veya tüm varlıkların bedeninin ısısını dindiren…”

Upanişad Öğretisi ’nde geçen öğretiler, bir zincir oluşturmaktadır. Brahman’ın bilgisine erişmek için duyulardan azade olup, zihnin kontrolü ve daha çok dinginliği sayesinde öz varlığa, mutlak olana erişmek amaçlanır. Bunu yapabilmek için ise; yaşam enerjisini doğru kullanmak gerekmektedir.

Evrendeki ilk ses olan “aum” üzerine meditasyon yapılırsa, zihnin dinginleşmesi ve durağanlaşması kaçınılmazdır. Upanişadlar felsefesinde, yoga kelime anlamında olduğu gibi, mutlak olan için bir bütünleşme gerekmektedir.

“İnsan onu – o tek olanı, her tohum özüne (neden) hükmedeni, her şeyin kendinde birleşip yine kendinde dağıldığı nimet bağışlayan sahibi, tapılacak tanrıyı – sezdiyse ebediyen huzura erer.”

Kaynakça:

  • Upanişadlar, İnsanlığın ilk felsefi metinleri – F. Max Müller, Paul Deussen
  • Yeni Başlayanlar İçin Doğu Felsefesi – Genç Tuti
  • Hint Felsefesinin Temelleri – Korhan Kaya