Habermas Felsefesi
Batı Felsefesi,  Felsefe

Habermas Felsefesi | “Bilgi Her Zaman İlgiye Yönelir”

Habermas Jürgen, Alman felsefeci/felsefe profesörü, sosyolog ve siyaset bilimci.

Habermas, Aydınlanma ilkelerine bağlı kalarak diğer Frankfurt düşünürlerinden ayrılır. Ona göre, Aydınlanma “tamamlanmamış bir proje”dir. Habermas’a göre, özgürleşme ancak aklın ilkeleri doğrultusunda olabilir. Habermas, tekniğin insan üzerindeki egemenliğinin sonucu olarak ortaya çıkar. Kapitalizm ve pozitivizmi de bu durum üzerinden eleştirir.

“Tarihsel bağlamlarda cisimleşen akıl, içkin aşkınlığın gücünü ne derece muhafaza edebilir ya da akıl, dilin dünyayı açığa vuran biçimde vuku bulmasına mahkum mudur?” -Doğalcılık ve Din Arasında, Habermas

İlgi ve Bilgi | Habermas

Ona göre; bütün bilgi etkinliğimizi yöneten bir ilgi vardır. Habermas, bilgi ile ilgi arasında bir bağ kurar. İlgilerle birlikte düşüneceğimiz bilgiler vardır. Bizim ilgimize göre, bilgi ortaya çıkmaktadır. İlgi, bilgiyi yönlendirir ve onu biçimlendirir. Genel olarak ilgi, bir nesnenin ya da bir eylemin varoluş idesiyle bağlantılandığı haz olarak görünür.

Teknik İlgi: Empirik-analitik bilimlerde kullanılır. Bunların nesnesini belirleyen teknik ilgilerdir. Burada tümevarımcı değil, tümdengelimci ve varsayımcı bir yöntem söz konusudur. Başlangıçta her ne kadar tümevarımcı olsa da sonuçta tümdengelimci bir varsayım ortaya çıkar.

Pratik İlgi: Tarihsel ve hermeneutik (yorumsamacı) bilimlerde geçerli olan ilgidir. Burada insan söz konusu olduğu için işin içine yorum girmektedir. İnsan dünyasındaki bilgiyi teknik alandaki bilgi gibi elde edemeyiz. Burada olguların gözlemi yerini anlam kavrayışına bırakır.

Özgürleştirici İlgi (Eleştirel Kuram): Burada daha çok dil önemlidir. Eleştirel bilginin olduğu yerde eleştirel ilgi söz konusudur. Bunlar, insanın bazı önyargılardan kurtulup özgürleşmesiyle olanaklıdır. Ona göre tarih kör ve bilinçsiz değildir, insan dünyasından bağımsız değildir. Tarihin bir yanını gelenek-mitos, bir yanını ise aydınlanma-akıl-özgürlük oluşturur.

Habermas’a göre, bilgi kuramı, bir toplum teorisidir. Bilgi ve eylem arasında bir bağ kurar. Ona göre, bilgi kuramı ile toplum arasında doğrudan bir ilişki vardır. Bu çerçevede iki temel eylem türü belirler:

Araçsal Eylem: Emek ve ile iletişimsel eylem arasında bir ayrım yapar. Fiziksel ve sosyal olgularla bağlantılıdır. Teknik ilgi ile ilgilidir.

İletişimsel Eylem: Simgesel etkileşim ile elde edilir. Daha çok pratik ilgi alanı ile ilgilidir. Burada eyleme temel olan ilkeler vardır. İletişimsel eylem en az iki özneye ihtiyaç duymaktadır. İletişimsel eyleme bağlı rasyonellik ile geleneksel toplumun sonuna gelinir. Buradan ortaya çıkan eleştirel düşünce biçimi, iktidarın altını oyar ve olan bir yapıyı dönüştürür.

Habermas, Pozitivizim sorununu ele alırken özellikle Popper’ın kuramı üzerinde durur ve onu diğer pozitivistlerden ayırır. Ona göre Popper, toplumun doğa gibi bir anlamının olmadığını, ancak bir anlamı olduğuna karar verebileceğimizi ve bilimsel teknikler kullanarak bu anlamı tarihe yerleştirebileceğimizi düşünür.

Hermeneutik Düşünme Biçimi | Habermas ’a Göre…

Hermeneutik düşünme biçimi pratik bilgiye götüren bir düşünme biçimidir. Olgular arasındaki uyuşma zorunlu değil, görecelidir. Özne-nesne arasındaki düşünme biçimi değiştiğinde öznenin nesne üzerindeki bilgisi de değişir. Pratik ilgi alanındaki bilgi, nesnel değildir. Buradaki bilgiler empirik ilgi alanındaki bilgiler gibi kesin de değillerdir. Habermas buna örnek olarak Popper’ın beyaz kuğu örneğini gösterir. Bu örnek, pozitivist yöntemlerin bilgi türetmede yanlışlanabileceğini göstermiştir. Deneysel yöntemler, deneysel bilimlerde kullanılmalıdır. Ancak pratik ilgi alanında yani insan dünyasında bu yöntemler kullanılmamalıdır. Ona göre, bilginin kaynağı değil, bilginin elde edilme yöntemi üzerinde durulmalıdır.

Ona göre, verdiğimiz kararlar rastgele değildir. Biz ancak ilgilerimiz doğrultusunda kararlar verebiliriz. Popper’da bir şeyi ortaya koyarken belli gerekçelendirmeler ile bunu yapmaktadır. Habermas’a göre, tarihçi yaptığı değerlendirmede bütün ilişkileri takip etmeli ve en sonunda bu ilişkiler bağlamında ortaya çıkan söylem tarihçinin bir yorumu olur.

Habermas’a göre, dili; davranışa indirgemek sorunlu bir düşüncedir. Gadamer’in “dilin bizi belirlediği” düşüncesine karşı çıkmaktadır. Eğer böyle olursa dil gelenekten geldiği için geleneğin bizim üzerimizde bir baskı oluşturması ve bizi belirlediği düşüncesi ortaya çıkar. Ancak Habermas dilin bizi belirlediği düşüncesine karşı çıkar.

Habermas’a göre, rasyonellik; bilgi ile akıl yürütmektir. Rasyonellik ve bilgi arasında sıkı bir ilişki vardır. Sadece sorumluluk sahibi kişiler rasyonel davranırlar. Onun sisteminde temellendirme kavramı ile öğrenme kavramı iç içe geçmiştir.

İletişimsel Eylem Kuramı

Kişi kendisini yanılgıya düşüreni tedavisel iletişim ile giderebilir. Habermas’ın iletişimsel eylem kuramı; argümantasyona dayalı bir kuramdır. Argümantasyona dayalı konuşma çeşitli düşüncelerin gerekçelerle ortaya konularak yapılan diyaloğa dayalı bir konuşmadır. Ona göre, kapitalizmin geldiği bu noktada argümantasyona dayalı konuşma ile sorunları çözebiliriz.

Kaynak:

  • Bilgi ve İlgi – Jürgen Habermas
  • Doğalcılık ve Din Arasında – Jürgen Habermas
  • 20. Yüzyıl Felsefe Tarihi – Christian Delacampagne
  • 20. Yüzyıl Filozofları – Felsefe Tarihi 3 Kolektif