Mitoloji

Çağdaş Mitler – Schrödinger Kedisi, İkizler ve Gaia Hipotezi

Çağdaş Mitler

Eğer “mit” derken, açıklanılması zor olan veyahut imkansız olan fakat hakikatin başka türlü açıklanamayan bazı yönlerini açıkladığı için önemli olan anlatıları kastediyorsak çağdaş denebilecek öyküler de mevcuttur. Bir dine inanan insan o dinin mitlerini nasıl ki kendine ve topluluğuna referans alıyorsa; bilime inananlar içinde kendilerine referans olan bazı varsayımlar vardır. Eski insanlar nasıl bazı düşünce sistemlerine inanıyorlarsa, çağdaş modern insanı da bilime “inanmaktadır.”

Dolayısıyla yaratılışı, teknoloji temelli yıldız gözlemlerine ve parçacık deneylerine dayalı hipotezlerle açıklarlar. Günümüzde genel kabul görmüş yaratılış teorisi, büyük bir patlamanın sonucunda boşluktan dakikalar içinde var olmaya başlayan bir evreni betimleyen “Büyük Patlama” teorisidir.  Bu teoriye göre, güneş sistemimiz bu patlamadan ortaya çıkmıştır ve evren o andan beri genişlemektedir. Charles Darwin’in evrim teorisini, Büyük Patlama teorisine eklediğimizde , devam eden bir süreç olan yaratılışın hikayesini elde ederiz.

Bilimsel Çağdaş Mitler

Birçok bilim insanı, gerçeklikle ilgili olarak ortaya atılmış zor kavramları açıklamak için “düşünce deneyi” denen araçları kullanır. Bu deneylerden en ünlü üç tanesi Schrödinger’in Kedisi, İkiz Paradoksu ve Gaia Hipotezi’dir.

Schrödinger’in Kedisi

Fizikçi Schrödinger canlı bir kedinin bir şişe zehirle birlikte bir kutuya konduğu bir düşünce deneyi düzenlemiştir. Kutuda ayrıca, belirlenen zaman içinde bozunma ihtimali %50 olan bir radyoaktif maddenin atomu da vardır. Bozunma, bir detektör tarafından kaydedilecektir. Radyoaktif madde bozunmazsa zehir şişesi kırılacak ve kedi ölecektir. Dolayısıyla, önceden ayarlanan süre sonrasında kedi, %50 ihtimalle ölecektir ya da hayatta kalacaktır. Bu tespit mantıklı görünmesine rağmen Schrödinger Newton-sonrası kuantum mekaniği ilkeleri dikkate alındığında, kutuyu gerçekten açıp da ne olduğunu görene kadar kedi ne canlıdır ne de ölüdür, der. Diğer bir değişle bilinçli gözlem, herhangi bir olayın ayrılmaz parçasıdır; aslında gerçeği bilinçli gözlem etkiler.

İkiz Paradoksu

Çağdaş Mitler ’den İkiz Paradoksu, Albert Einstein’in Özel İzafiyet Teorisi’ni açıklayan düşünce deneyinin temelidir. İkizlerden biri roketle uzaya gider ve eve döndüğünde ikiz kardeşinin kendisinden daha çok yaşlanmış olduğunu görür. Bu deney, hareket halindeki nesneler için zamanın daha yavaş geçtiğini kanıtlayan uzay-zaman sürekliliği kavramının gerçekliğini açıklamayı amaçlar.

Çağdaş Mitler – Gaia Hipotezi

Çağdaş Mitler ’den biri olan Gaia Hipotezi, kısmen İngiliz bilimadamı James Lovelock tarafından geliştirilmiş bir diğer teoridir, bir düşünce modelidir. Yaratılışın başlangıcını Ana Yeryüzü Tanrıçası Gaia’ya dayandıran eski Yunan mitine atıfta bulunur ve miti, yeni “bilimsel” gerçekliğe uygular. Bilimsel arka planı termodinamik yasaları olan bir modeldir: Enerji ne yaratılabilir ne de yok edilebilir, evrendeki toplam enerji miktarı sabittir fakat yeryüzü gibi kapalı bir sistem içindeki bir enerji alışverişi sonrasında daha az kullanılabilir enerji kalacaktır.

Başka bir ifadeyle, her şey, yani enerjiden oluşan her şey, kullanılırken bozunmaya veya entropiye maruz kalacaktır. Kullanılan enerji, ısı olarak harcanır. Gaia Hipotezi, nihai trajedi ihtimalini ifade eder. Dünyanın her bir parçasının (insanlar dahil) hücre gibi bir şey olarak düşünülebileceği ekolojik bir birim olduğunu vurgular. Bu bakış açısına göre, Gaia (Yerküre) yaşamını sürdürmek için birtakım (adeta bilinçli) ayarlamalar yapan canlı bir organizmadır. Gaia’nın muhtemelen bilinç organı olan insan, aslında Gaia’nın yaşamını sürdürmesi için gerekli değildir ve insanlar ona daha fazla zarar verirlerse Gaia insanlardan vazgeçecektir. Burada doğal olarak aklımıza sera etkisi ve küresel ısınma gibi gerçekler gelir. Çağdaş Mitler’den biri olan Gaia hipotezi bize yaşamın bizi ve ihtiyaçlarımızı aşan bir şey olduğunu hatırlatır.