Yeni Taoculuk
Çin Felsefesi,  Doğu Felsefesi,  Felsefe

Yin Yang Öğretisi ve Okulu – Çin Kozmogonisi

Yin Yang Öğretisi ve Okulu

Yin Yang Öğretisi ‘nin kökeni gizemcilere dayanmaktadır. Bu gizemciler kadim dönemlerde “fang shih”yani gizemli sanatların uygulayıcıları olarak bilinmekteydiler. Liu Hsin’in Yedi Özetine dayanan Han Hanedanlığı’nın tarihindeki  “Edebiyat Üzerine Araştırma” adlı bölümünde bu gizemleri altı sınıf halinde gruplandırır.

  • Astroloji, yirmi sekiz burcu düzenleme, beş gezegenin ve güneşin, ayın ilerleyişlerine, şans ve şanssızlığın tezahürlerinin işaret ettiklerini yorumlama hizmeti görür.
  • Takvimler, dört mevsimi düzenleme, ekinoks ve gündönümü zamanlarını ayarlama; güneş, ay ve beş gezegenin uyuşma zamanlarına, hayat ve ölüm gerçeklerini araştırmak maksadıyla kullanılır.
  • Beş element, “Wu Hsing” terimi “beş element” olarak tercüme edilir. Ancak onları statik olarak değil, daha ziyade beş dinamik ve karşılıklı olarak birbirini etkileyen güçler olarak düşünmeliyiz. Wu Hsing terimi, kelime kelimesine tercüme edildiğinde “beş eylem ya da beş amil” anlamına gelir. “Beş güç” anlamına gelen “Wu Te” olarak da bilinirler.  Beş element, Çin kozmogonisinde evreni oluşturan beş güçtür. Bunlar su, ateş, ahşap, metal ve topraktır. Suyun doğası, ıslatmak ve düşmektir. Ateşin ki alev almak ve yükselmek. Ahşabın, bükülmek ve düzeltilmek. Metalin ki teslim olmak ve değiştirilmek. Toprağın ise, ekilmek ve mahsul toplamayı temin etmektir. Yin Yang öğretisi, beş elementin birbirini ürettiğini ve aynı zamanda sabit bir düzende birbirini yendiklerini, birbirlerine hakim olduklarını ileri sürer.
  • Kehanet, civarperçemi bitkisinin sapları ve kaplumbağa kabuğu ya da öküzün kürek kemikleriyle yapılan kehanet yöntemleridir.
  • Muhtelif kehanetlerle ilgilidir ve altıncı şekiller sistemidir.
  • Feng-shui, “rüzgar ve su” anlamına gelen fizyonomiyi içerir. Feng shui insanın, evrenin ürünü olduğu anlayışına dayanır. Bundan dolayı, onun evi ya da gömülme yeri tabii güçlerle yani “rüzgar ve su” ile uyum içinde olacak şekilde düzenlenmelidir.

Gizemcilik ya da büyü tabii ki, bizahati hurafe üzerine temellenir. Ancak, çoğunlukla bilimin kökeni olmuştur. Gizemli sanatlar, bilimle pozitif tarzda tabiatı yorumlama ve insanın onu fethi vasıtasıyla tabiatın yorumlarını edinme arzusunu paylaşmaktaydı.

Beş element evrenin yapısını yorumladı ancak dünyanın kökenini açıklamadı. Bu da Yin ve Yang Öğretisi tarafından ortaya koyuldu.

Yin Yang Öğretisi – İki Kozmik İlke

Yin ve yang kozmik iki ilkeydi. Yang erkekliği, faalliği, sıcağı, parlaklığı, kuruluğu, sertliği vs temsil etmekteydi. Yin ise, dişiliği, pasifliği, soğuğu, karanlığı, ıslaklığı, yumuşaklığı sembolize etmekteydi. Ancak her şeyde iki ilkeden de bulunurdu. Birinin baskınlığı söz konusu olduğunda, o ilkenin içerikleri görünür olurdu. Yin ve yang prensipleri, var oluşun iki prensibiydi. Ancak ikisi birbirlerini var edebilirlerdi.

İlkel Çin Mitolojisi’nde, gerçek şeyler dünyasını meydana getiren bir baba tanrı ve anne tanrıyı tasavvur etmek mümkündür. Ancak Yin ve Yang Öğretisi ‘nde bu tür antropomorfik anlayışların yerini  Yin ve Yang prensipleri almıştır. Bu ilkeler, canlı varlıkların dişi ve erkeğine benzer olsa da, yine de tamamen gayri şahsi doğa güçleri olarak tasavvur edilirler…

Kaynakça:

Çin Felsefesi Tarihi – Fung Yu-Lan