
Yogada Ego Kavramı- Yaratılış ve Ayrıksı Benlik “Ahamkara”
Yogada ego kavramı yani ayrıksı benlik, yoga öğretisinde yok edilmesi gereken bir kusur mudur?
Yogada EGO “AHAMKARA” (Ayrıksı Benlik)
Yoga ve Vedanta öğretisinde nitekim daha birçok Kadim öğretilerde; ahamkara “ben” olarak çevrilmektedir. ‘Aham’ ben demektir; ‘kara’ yapmak edinimi, “ben yapıyorum” anlamındadır. Latince de ahamkara kavramına üstünkörü “ego” denebilir.
Ben demeden önce yaratılışı içinde taşıyan bir tohumun, tözün olduğunu hatırlamak gerekir. Her “ben” deyiş, bütün olandan kendini ayırdığın noktayı yani diğer senleri yaratır.
Aslında Doğu öğretilerindeki ahamkara kavramı, Batı’daki ego kavramında olduğu gibi kurtulunması gereken bir bozukluk olarak işlenmiyor. Yogada ego, yaratılışın gayet doğal ve kaçınılmaz olan bir unsuru olarak görülüyor. Varlığın ortaya çıkışı, ayrıksı benliğin kendini fark etmesiyle ve etrafındaki binlerce ayrıksı benliklerin farkında olmasını deneyimlemesiyle ortaya çıkıyor.
Yaptığımız eylemleri bir unvanla, etiketle ve sıfatla, kimlikle yapmamız yaratılışın doğal bir çıktısı olarak görülüyor. Ortadan kalkması, öldürülmesi, söndürülmesi gereken bir kavram değil.
Sigmund Freud’dan sonra, ayrıksı benlik yorumunu Batı dünyası “ego” olarak yapmıştır. Ve işlenen, egodan kurtulunması gerektiğidir. Sizi siz yapan, sizi koruyan, deneyimlerinizle farkındalığa eriştiren şey egonuzun yine kendisidir.
Alan Watts’ın da dediği gibi;
“Size egonuzdan kurtulmanız gerektiğini söyleyen, yine egonuz olacaktır.”
Yogada egomuzun bizi ne kadar kontrol altına aldığını ve değişim istediğimiz noktalarda kendimizden uzaklaştırdığını söylesek de egomuz aynı zamanda bizi hayatta tutan bir mekanizma olarak varoluşumuzun her zaman bir gerekçesi olacaktır.
Saf olana yaklaşarak, egomuzla anlaşma yaparak ancak istediğimiz dönüşümü yaratabiliriz. Ahamkaramızı kabullenmez de ona savaş açarsak, saf bilincimizden bağımsız olarak onu ancak güçlendiririz. Ahamkaramızın sınırlarını yumuşatmak ve doğayla bir bütün olarak şeffaflaştırmak; ayrıksı benliğimizle bütün, kabullenmiş ama her zaman farkındalığımızla yürüyerek dönüşüme doğru yol alabiliriz.
Yoga Öğretisine göre Yaratılış

Yaratılış ilk ortaya çıktığında, ilk mevcut alan; adı söylenemeyen, işaret edilemeyen, saf bir mevcudiyetti. Bu saf varlık, tezahür ve görüntüyü gösterebilmesi için maddeyi veya bilinci yanına aldığında ortaya resim ve görüntü çıktı. Buna “Big Bang” de denilebilir.
Bu yaratılışın ilk ortaya çıkışında sadece kozmik zeka (mahad) vardı. Kozmik zeka ilk belirdiğinde, ayrıksı bir benlik yoktur. Her şeyi içinde var eden, bütüncül bir zekadır. Samkhya ve Yoga felsefesi şöyle söyler: kozmik zekanın yaratılışıyla ahamkara konuşur: “ben varım, ben buradayım.”
Kozmik zekadan sonra türeyendir, ahamkara. Ayrıksı benlikten sonra, üzerine farklı kostümler giyerek tezahür etmesi ve benlik algısının bu farklı kostümlere damgalanmasıyla farklı benlikler ortaya çıkar. Ancak benlik algısı farklı benliklerden önce bütün olana yerleşmiş ve mühürlenmiştir. Ayrıksı benliklerin hepsi yani bütün canlılar ilahi olan kozmik zekanın mutlak bir parçasını taşımaktadır.
Zira yoga felsefesine göre, ahamkara yok edilemez. Bu yaratılışa ters düşüştür. Ahamkara, yok edilemez; akort edilebilir…
Bu da “Ben yaptım” zihniyetinden “ben bunu bütünün aracılığıyla yaptım” zihniyetine geçişle ve doğru bir benlik algısı inşa etmekle mümkündür.
Kaynak:
Damla Dönmez- Sanksritçe Yoga ve Vedanta Sözlüğü
Bunları da beğenebilirsiniz

Acı Çekmek – Yogada Acıya “Kleşa” Sebep Olan Beş Durum
Eylül 18, 2020
Ayurveda Öğretisi – Yaşamın Beş Unsuru ve Üç Dosha
Eylül 18, 2021
4 Yorum
Furkan
Okadar güzel bir anlatım olmuş ki insan okurken kendi yaptığı hatalardan da ders çıkartabiliyor. Çoğu yerde araştırılarak bile ulaşılamayacak bilgiler tek bir blogta toplanmış. Her kim yazdıysa böyle yararlı bir anlatım yaptığı için parmaklarına sağlık : )
Melisa
Sevdiyseniz ne mutlu, teşekkürler 🌹🤸♀️
Ahmet
Çok yararlı buldum. Mükemmel bi blog yaratıp, konulara çok başarılı değinmişsin. Güzel bi anlatım olmuş. Güzel bilgilerin için teşekkürler 🙂
Melisa
Çok teşekkürler…