
Nirvana Shatakam: Kendilikten Arınmanın Şiirsel Haritası
Nirvana Shatakam (ya da Atma Shatakam), Advaita Vedanta‘nın en büyük filozoflarından Adi Shankaracharya (MS 8. yüzyıl) tarafından yazılmıştır. Şiirin adı Sanskritçede “Nirvana’ya Dair Altı’lık” anlamına gelir. Nirvana burada Budist anlamıyla sönme değil, benlikten arınmış mutlak özgürlük hâlidir. Şiir, içsel arayış içinde olanlara “kim olmadığını” göstermekle başlar, böylece kişi öz benliğe ulaşır.
Şiir, Vedantik “neti neti” (ne bu, ne şu) öğretisini takip eder: Gerçek Benliği tanımlamak için o olmayan her şeyi birer birer dışlamak gerekir.
Nirvana Shatakam (Sanskritçe ve Türkçe Çeviriyle)
1. kıta
मनोबुद्ध्यहङ्कारचित्तानि नाहं
न च श्रोत्रजिह्वे न च घ्राणनेत्रे ।
न च व्योमभूमिर्न तेजो न वायुः
चिदानन्दरूपः शिवोऽहम् शिवोऽहम् ॥१॥
Zihin, akıl, ego ve hafıza değilim.
Ne kulak, ne dil, ne burun, ne gözüm.
Ne gökyüzü, ne toprak, ne ateş, ne hava…
Ben saf bilinç ve mutluluk biçimiyim – Ben Şiva’yım, Ben Şiva’yım.
2. kıta
न च प्राणसंज्ञो न वै पञ्चवायुः
न वा सप्तधातुः न वा पञ्चकोशः ।
न वाक्पाणिपादं न चोपस्थपायु
चिदानन्दरूपः शिवोऽहम् शिवोऽहम् ॥२॥
Hayati güç değilim, beş nefes değilim.
Ne yedi dokudan oluşurum, ne de beş kılıftan.
Konuşma, tutma, yürüme, sindirme ya da boşaltma işlevim yok.
Ben saf bilinç ve mutluluk biçimiyim – Ben Şiva’yım, Ben Şiva’yım.
3. kıta
न मे द्वेषरागौ न मे लोभमोहौ
मदो नैव मे नैव मात्सर्यभावः ।
न धर्मो न चार्थो न कामो न मोक्षः
चिदानन्दरूपः शिवोऽहम् शिवोऽहम् ॥३॥
Ne nefretim ne sevgim var. Ne açgözlülüğüm ne yanılsamam.
Ne gururum ne kıskançlığım var.
Ne görevim, ne maddi arzum, ne haz arayışım, ne de kurtuluş isteğim.
Ben saf bilinç ve mutluluk biçimiyim – Ben Şiva’yım, Ben Şiva’yım.
4. kıta
न पुण्यं न पापं न सौख्यं न दुःखम्
न मन्त्रो न तीर्थं न वेदा न यज्ञः ।
अहं भोजनं नैव भोज्यं न भोक्ता
चिदानन्दरूपः शिवोऽहम् शिवोऽहम् ॥४॥
Ne erdemim ne günahım var. Ne zevkim ne acım.
Ne mantram, ne kutsal yerim, ne Veda’m, ne kurbanım var.
Ne yiyeceğim, ne yenilenim, ne de yiyenim.
Ben saf bilinç ve mutluluk biçimiyim – Ben Şiva’yım, Ben Şiva’yım.
5. kıta
न मे मृत्युशङ्का न मे जातिभेदः
पिता नैव मे नैव माता न जन्म ।
न बन्धुर्न मित्रं गुरुर्नैव शिष्यः
चिदानन्दरूपः शिवोऽहम् शिवोऽहम् ॥५॥
Ne ölüm korkum var ne de kast farklılıklarım.
Ne babam var, ne annem, ne de bir doğumum.
Ne akrabam, ne dostum, ne öğretmenim, ne de öğrencim var.
Ben saf bilinç ve mutluluk biçimiyim – Ben Şiva’yım, Ben Şiva’yım.
6. kıta
अहं निर्विकल्पो निराकाररूपो
विभुत्वाच्च सर्वत्र सर्वेन्द्रियाणाम् ।
न चासङ्गतं नैव मुक्तिर्न मेयः
चिदानन्दरूपः शिवोऽहम् शिवोऽहम् ॥६॥
Ben, ikilikten uzak, biçimsizim.
Tüm duyu organlarında bulunan yaygın varoluşum.
Ne bağlıyım ne de özgürleşmeye muhtacım.
Ben saf bilinç ve mutluluk biçimiyim – Ben Şiva’yım, Ben Şiva’yım.

“Neti Neti” ve Fenâ: Benliği Reddederek Öz’e Ulaşmak
Hint felsefesinde neti neti, Vedantik bilgeliğin özüdür. “Ne bu, ne şu” demek; kendimizi tanımlarken değil, tanımsızlıkla yaklaşmak gerektiğini öğütler. Nirvana Shatakam, işte bu yöntemin şiirsel bir ifadesidir. Her satırda bir kimliği, bir duyuyu, bir bağlamı siler. Beden, duyular, görevler, toplumsal roller, arzular… Hepsi bir bir terk edilir.
Ve şiirin sonunda bizi, “biçimsiz”, “özgürlükle sınırlanmamış”, “her yerde olan” bir hakikatle baş başa bırakır.
Bu anlayışın çok benzeri tasavvufun “fenâ” kavramında bulunur: Kişi, benliğini ve dünyevî aidiyetlerini yitirerek mutlak varlığa, yani Allah’a erer. Tasavvufî dilde bu, “fenâfillah” (Allah’ta yok olmak) olarak geçer. Şiirde geçen “Ben Şiva’yım” ifadesi, Vedantik dille söylenmiş bir fenâ halidir; çünkü “Şiva” burada mutlak öz’ü, saf bilinç hâlini temsil eder.
Ne Bu Ne Şu: Nirvana Shatakam’da Sessiz Bir Soyunma
- Şiirle birlikte ben de soyunuyorum.
- Kendimi adım adım bırakıyorum:
- Zihin değilim.
- Duyular değilim.
- Arzular değilim.
- İnançlar, ritüeller, görevler… onlar da değilim.
- Ne hoca, ne öğrenci, ne anne, ne çocuk.
- Ne ölenim, ne doğan.
Adi Shankaracharya’nın Nirvana Shatakam’ı, kim olduğumuzu anlatmaz.
Aksine, kim olmadığımızı tek tek işaret ederek, bizi öz’e doğru yürütür.
Bu yürüyüş Vedanta’da Neti Neti olarak bilinir.
“Ne bu, ne şu” derken bir eksiltmeden ibaret değildir.
Bir eksilerek çoğalma, bir daralarak sonsuzlaşmadır.
Felsefenin büyük sorusu olan “insan nedir?” burada ters yüz olur.
Yanıt, tanımlamakta değil, tanımsızlıkta saklıdır.
Tanımladığımız her şey dışsal, geçici, bağlayıcıdır.
Şiir, tam da bu bağlardan özgürleşmenin şiiridir.
Tıpkı bir filozofun Platoncu ideaları terk ederek,
Spinoza’nın “substance”ına yaklaştığı gibi—
Tıpkı bir sûfînin nefs mertebelerinde çözülerek fenâya ulaştığı gibi.
“Nirvana Shatakam”, bir arınma haritasıdır.
Bir metafizik temizlik ayini.
Her satır, bir benlik kalıntısını daha siler.
Zihin gider, beden gider, kastlar, görevler, roller, ilişkiler…
Hepsi gider.
Geriye ne kalır?
Bunları da beğenebilirsiniz

İzm ‘ler| “İzm’ler İdrakimize Giydirilmiş Deli Gömlekleridir”
Mart 12, 2023
Upanişadlarda Zihin ve Epistemoloji – Bilinç Halleri
Şubat 25, 2023